9 Nisan 2009 Perşembe

Poh dersem açıl, hoh dersem kapan!!!

İşte bugün iflahımı kesen şey!...

Günlerdir geçmeyen öksürük ve boğaz ağrısı sonrası eşimin sabah işe gelirken ShellShop'tan almam için ısrar ettiği sihirli minik yuvarlaklar...

Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane... Kaç tane vardır bunun içinde? Kaç yılda biter acaba...? Son kullanma tarihi var mıdır?

:)

Dışındaki jelatini falçatayla açtım. Evirdim çevirdim kutusunu açamadım. Allahım bu ne cahillik. Bu kutuyu pençeleyen metal tırnakları tek tek kaldırıp içinden bir tane alıp tekrar tek tek kapatacak mıyım?
Yan masadaki arkadaşıma verdim,
"falçatayı açtım kapatamıyorum, şu mint kutusunu da aldım ama açamıyorum...Bunun bir fiziği olmalı..."
Meğer üstüne hafifce bastırınca tırnaklar "pohhh" sesiyle açılıyormuş:) Asrın en mekanik icadı bu olmalı diye düşündüm...
Ben de asrın en hayattan bihaber mühendisi:(

Bir tane attım ağzıma. Ben ilaç hap şurup tanımayan, tüm rahatsızlıklarını kah evde yatarak kah işte çalışarak atlatmış biri olarak neye uğradığımı şaşırdım.

Boğaz, soluk borusu, yemek borusu, sinüs boşluğu, burun deliklerim, kulak yolum, beyin kıvrımlarımın oluşturduğu boşluklar dahil tıkanma eğiliminde olan heryerim açıldı.

Kendim o sayılı nefesleri alıp verirken, etraftakiler yoksun kalsın istemedim. Herkese dağıttım...

Kimisi tükürdü, kimisi bayıla bayıla yedi, kimisi hiç uzanmadı bile:)

Gugula sordum... Güldüm durdum :)

itü sözlük' ten alıntı :

  • pisuara konan naftalinlerin ufaltılmış şekli.

  • katil şeker.

  • made in turkey'in kısaltması.

  • lavaboaç'ın yenebilen versiyonu.
Hohhhhhh....!!!!!

8 Nisan 2009 Çarşamba

Nayııırrrrrrrr Nolamazzzzzz...

İlle de oyun mu oynamak istiyorsunuz sevgideğer blog sahipleri ve blog sakinleri!...

Sinemacılık oynayalım, çocukluğumuzun yakışıklı romantik prenslerini taklit edelim,

kiremitleri toz yapıp suyla karıştıralım, bardakları deney tüpü yapalım, kimyacılık oynayalım,

su tabancalarına suluboya ile renklendirilmiş su doldurup yüzümüze gözümüze fışkırtalım...

Ya da...Immm...Aldım verdim ben seni yendim oynayalım...

Aldım Anka'cığım... Teşekkür ederim, haketmedim ama hediye olarak kabul ediyorum.


Ve veriyorummmm...:)

Ahkam Defteri
Salıncakta İki Kişi
Kırmızı Günlük

Emeklerinizden dolayı, elinize, gönlünüze, fikrinize sağlık...

7 Nisan 2009 Salı

Bekleyiş...

Neleri bekler insan hayatta..

Hiç gelmeyecekmiş gibi, delirecekmiş gibi, damarlarının içinden fışkırırcasına sabırsızlanarak, yada endişe içinde karın ağrılarıyla...

Aslında daha önce başımıza çok gelmiştir, kimbilir kaçıncı bekleyiş, aynı yoldan kaçıncı geçiştir. Ama her seferinde aynıdır tadı, her seferinde hiç yaşanmamış gibidir.

İştahım kesildi ! Başıma 10 senede bir ya gelir ya gelmez bu durum. Benim iştahım yok!!! Aman Allahım... İnanmak çok zor. Bağırsaklarım, midem, kalbim, her hücrem normalden daha çok çalışıyor.

Zaten heyecanlı, panik, sabırsızım. 8 ay 10 günlük doğmuşum. "9 ay nasıl durdun ananın karnında" diye sorarlar, gülerim...

Neleri bekler insan hayatta...
Bebek bekler, koca bekler, ölümü bekler, iyi bir haber duymayı bekler, biri takdir etsin diye bekler, çocuklarımın karnı doysun diye bekler, savaş bitsin silahlar sussun diye bekler, yaz gelince kışı, kış gelince yazı bekler, iş bekler, aş bekler, hastaysa şifa bekler, düşmüşse uzanacak bir el bekler...

Kediler kediler...
Daha yazacaktım kalemimi yediler :(

6 Nisan 2009 Pazartesi

Dengeli günler, fırtına öncesi sessizlik mi yoksa?

Bu haftasonu dolu dolu geçti. Ne zaman başladı ne zaman bitti birşey anlamadım. Ne uykusuzluk çektim ne açlık ne de endişe... Sanki her saati planlanmış da tek tek uygulanıyor. Yok öyle birşey! Gayet randevusuz, gayet alalade... İçim rahat. Sanırım dengeyi tutturdum. Psikolojik, meteorolojik, astrolojik ve daha da önemlisi ekonomik :)

Bu hafta geçmeyecek benim için biliyorum. Ben çekicem o gelmiycek. Şu harmonik durum içinde biraz daha stabil durabilmeliyim...Fırtına kopacak belki de bilmiyorum... Ama sessiz kalmalıyım.Yaparsın ey nefsim, yaparsın.. Biliyorum sen isteyince yaparsın. Kafaya koyunca almak istediğin birşeyi ne yapar eder alır, gitmek istediğin biryere er geç gider, söylemek istediklerini bir şekilde söylersin...

Geçen hafta hayatımda ilk defa intikam duygusunu tattım. İntikam almak istedim ve aldım. Sonra da çok mutlu oldum. Suç mu günah mı bilmiyorum. Ama harika bir duygu olduğunu anladım. Beni üzen, günlerce kendime sadece "NEDEN?" sorusunu sorduran insanlara, "bir gün bunları ödeyeceksiniz" demiştim ve geçen hafta dediklerim oldu. Gereken bedel ödendi. Makbuz kesildi, adrese gönderildi. :))))
Tahsilat işlemini yapan kişiye buradan sesleniyorum :
"BÜYÜKSÜN!!!

Bu hafta bol bol anlatasım var. Resim falan eklemiycem, yayınlıyorum...

2 Nisan 2009 Perşembe

Sil baştan....

Sil Baştan
Gücün Var mı Sevgilim

Derin Sularda İnci Tanesi Aramaya
Cesaretin Kaldıysa
Hala Benle Aşktan Konuşmaya
Söyle Canım Sevgilim
Hayat Bize Oyun Oynuyor Olabilir mi
Yorgun Gibi Bir Halin Var
Duyguların Karışık Olabilir mi
Sil Baştan Başlamak Gerek Bazen
Hayatı Sıfırlamak
Sil Baştan Sevmek Gerek Bazen
Herşeyi Unutmak
Sanki Bugün Son Günmüş Gibi
Dolu Dolu Yaşamak İstiyorum Ben
Her Ne Çıkarsa Yoluma
Selam Verip Yürümek İstiyorum Ben
Sil Baştan Sevmek Gerek Bazen
Hayatı Sıfırlamak
Sil Baştan Sevmek Gerek Bazen
Herşeyi Unutmak...

Ah Şebnem ah... Gene bu parçanı dinliyorum...
Gene biryerlerden biryerlere savruluyor bedenim.
Ya ruhen ya fiziken gene kanatlandım uçuyorum...

Ne kadar cesurum, ve ne kadar korkak...

Karmakarışık birşeyler işte,
Anlatamıyorum...

Düğümleniyor,
Yutkunamıyorum...

Sanırım bir mola vermem lazım, bu odadan çıkmam, derin derin nefes alıp vermem lazım...

31 Mart 2009 Salı

Beynimde tatil yapan hücrelere inat...

İçimde garip bir huzur var, sanırım bahardan,
aynı zamanda garip bir boşluk, yapmam gereken, yapmak istediğim ama yapmadığım şeyler için..

Çelişki oldu, hem de yaman mı yaman...

Yoğun işlerden, Türkiye nin yoğun seçim gündeminden ve günlük rutin işlerden dolayı yorgun hissediyorum...
Güneşli ve bol kaygısız bir tatile ihtiyacım var...
Tatil planları, tur programları okumak istiyorum bloglarda... Boş zamanlarda yapılmak istenen şeylerin uzun listesini görmek istiyorum...
Can sıkıntıları, yemek tarifleri, uzun uzadıya yazılar değil...

Haydi bir tatil programı yapın, hayalinizdeki tatilin resmini bulun ve blogunuzda paylaşın... :)
İlkimimiz değişsin yahu....:))

23 Mart 2009 Pazartesi

Aynalarla hasbihal...

Ayna ayna söyle bana...???

Evimin hangi odasına...
o odanın hangi duvarına...
o duvarın hangi noktasına...
kurulmak istersin?
Hadi ayna anlat bana...??
Neler gördün hayatta?
.....
..
.