31 Mart 2009 Salı
Beynimde tatil yapan hücrelere inat...
23 Mart 2009 Pazartesi
Aynalarla hasbihal...
Abartıp kabarttıklarımız..
Zamanla yediğim ilahi tokatlar sayesinde gösterdiğim aşırı tepkiler traşlandı. Anneme küserim elim kapıya sıkışır, çok ağlayınca babamın gece vardiyası başlar özlerim, sakınırım çöp batar. Hayat böyle sanki ekmeğin üzerine sürdüğün krem peynir gibi, ister istemez ağzımda eriyen bir hal aldı. Yutkunsan da yutkunmasan da boğazından geçiyor. Futboli terimle "kısa paslaşmalar " arasında yaşıyorum artık... Kötü mü? Hayır değil. İyi mi? O da değil...
22 Mart 2009 Pazar
Tuna geldi bahara...
"Evet!" dedim, "İşte bahar geldi!!!"
21 Mart 2009 Cumartesi
Tahir ile Zühre (Hoşgeldin Kadınım)
Sevgilim
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte, yürekte
Mesela bir barikatta dövüşerek
Mesela kuzuy kutbunu keşfe giderken
Mesela denerken damarlarında bir serumu
Ölmek ayıp olur mu
Olmaz
Sevgilim
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte, yürekte
Seversin dünyayı doludizgin
Ama o bunun farkında değildir
Ayrılmak istemezsin ondan
Ama o senden ayrılacak
Yani sen elmayı seviyorsun diye
Elmanın seni sevmesi şart mı,
Değil…
Tahir i Zühre sevmeseydi artık
Yahut hiç sevmeseydi
Tahir ne kaybederdi
Tahirliğinden
Tahir olmak da ayıp değil
Zühre olmak da
Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil
Bütün iş bütün iş Tahir ile Zühre olabilmekte
Yani yürekte, yürekte gülüm yürekte
Hoşgeldin kadınım
Yorulmuşsun
Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını
Ne gül suyu ne gümüş leğenim var
Susamışsındır sevgilim
Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim
Acıkmışsındır
Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam
Memleket gibi esir ve yoksuldur odam
Hoşgeldin kadınım, kadınım hoşgeldin
Hoşgeldin gülüm
Ayağını bastın odama
Kırk yıllık beton çayır çimen şimdi…
Kurban olduğum güldün
Güldün
Güller açıldı penceremin demirlerinde
Ağladın
Avuçlarıma döküldü inciler
Gönlüm gibi zengin
Hürriyet gibi aydınlık oldu odam
Hoşgeldin kadınım
Hoşgeldin kadınım
Hoşgeldin sevgilim
Hoşgeldin…
Nazım Hikmet Ran
Cumartesi gününün "Aşkolsun" ları...
bu sabah yarım gün için de olsa işe giden Mumum' a,
koşubandının yağ şişesinin kapağını açıp bütün odaları gezerek evime karınca yolu yapan yeğenime,
kallavi bir kahvaltı yaptığım ve kaşıkladığım Nutella lar için kendime,
3 kez zile bastığı için defalarca özür dileyen merdivenci ablaya,
akşam Beyaz Show' da damardan giren ve hala damarlarımda dolaşan eserleri için Volkan Konak' a,
veeeeeee
beni hala tanımadığı için Gugul' a....
A Ş K O L S U N... :(
19 Mart 2009 Perşembe
Seni bloguma yazdım...:)
Şimdi "rüya" larına ve "düş" lerine bir bak...
Son 5 yıl içindeki rüyalarıma bakıyorum. Sanırım birçoğunu gerçekleştirdim. Yaptığım hiçbirşeyden dolayı pişman değilim. Ya da yapmadığım hiçbirşeyden dolayı ümitsiz...
Ama evlilik, kariyer planları, yatırımlar vs gibi yorucu ve büyük birkaç adımın ardından yeni adımlar için beni motive edecek düşler bulmalıyım. Biraz yorgunum, biraz soluksuz...
"Amaçları bulanık olanlar kuşku yok ki araçların
dolambaçlarında takılıp kalacaklardır. Balık için ördükleri ağa ayakları
dolaşacak, tavşan için kurdukları tuzağa belki ellerini kaptıracaklardır."
(İsmet Özel - Zor Zamanda Konuşmak)
18 Mart 2009 Çarşamba
Mimi mini birler, çalışkan ikiler, tembel üçler....
Galiba özlüyorum...
Ve işte yosunlu dünden tebessümle hatırlayacağım birkaç kare daha :
Şimdi neler istiyorum diye bir düşündüm de:) Çoooook çalışmam gerek çoooooooooooook.....:)
Diziler diziler... İnsanların üzerlerine giydikleri yeni elbiseler...
Hani çıkar ilişkisi diycem bu duruma ama seyirci tarafında da bir çıkar olmalı. Arıyorum bulamıyorum. Güzel zaman geçirtiyor desem doğru olur mu? Kimi aldatılır, kimi aldatır, kimi psikolojik hasta, kimisi yalnız, bazıları çaresiz, bazıları gizli hesaplar peşinde, fitne fesat, komplo teorileri... En pozitif en "hadi aile dizisi izleyelim" türünden olanlar bile insanı paronayaya sürükleyecek cinsten. "Bunlar çok mutlu lay lay lom ne güzel" demeye kalmadan bir vaka vuku buluyor.
İşte yeni arkadaşlarımız....
Vee özet...
17 Mart 2009 Salı
Haydi Kızlar Tai-Bo'ya... Yuppiiiii:)
Tai-Bo, dans, kickbox ve diğer dövüş sanatlarının hareketlerini birleştiren bir aerobik çeşitidir.
Tai-Bo dövüş sanatlarında yedi kez dünya şampiyonu olan Billy Blanks tarafından Amerika' da geliştirildi. Hollywood yıldızları ve fitness fanatikleri tarafından çok sevildi.
Tai-Bo ne için faydalıdır?
Tai-Bo tüm vücudu çalıştıran bir egzersizdir.
- Harika bir kalori yakıcıdır. Yaşınız, vücut şekliniz ve fitness seviyenize göre saatte 350-800 kalori harcayabilirsiniz.
- Kalp atışlarını ve kan dolaşımını düzenler, bağışıklık sistemini harekete geçirir.
- Kişiye direnç kazandırır ve tüm vücut kaslarını güçlendirir.
- Toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar.
- Serotonin seviyesini artırır, mutlu ve enerji dolu hissetmenize yardımcı olur.
Başlamadan önce...
Tai-Bo' ya başlamadan önce aklınızda bulundurmanız gereken birkaç madde var. Kolay bir iş olmadığını unutmamalı ve özellikle ilk başlarda zorlandığınızı hissettiğinizde cesaretinizi yitirmemelisiniz. Öğrenecek çok farklı hareketler var ve bu haraketlerin birçoğu vücudunuza ait kendilerinin de cevaplarını bilmediği sorular sorar. Açık ve maceracı bir zihinle başlayın ve eğlenin...
Kaçının...
- Hamilelik riskiniz varsa veya yeni doğum yaptıysanız
- Yakın zamanda cerrahi operasyon geçirdiyseniz
- Kas veya eklem problemleriniz varsa
- Kalp problemleriniz varsa
Tai-bo yaparken gerçekten zorlandığınızı hissederseniz ve vücudunuz size "Yeter artık bunu bana yapma" derse orada durun. Çünki eğlence burada odak noktasıdır. Müzik coşturucu olmalıdır ve eğitmen sizi yeterince motive edebilmelidir.
Sonrasında...
Muhtemelen son derece yorgun ama enerji dolu hissedeceksiniz. Ağrılara birkaç gün katlandığınız taktirde sonraki seanslarda müziğin temposuna kapılıp sporun keyfini çıkartacaksınız.
Haydi bütün hücrelerinizi harekete geçirin !!!
Yaz geliyoorooorrrr!!!:)
Kariyer Kadınlarının Başına Gelmeyen Kalmadı!!!
Tanı nasıl konulur?
KENDİNİZE UYGUN HOBİ VE SPORU KEŞFEDİN
Fibromiyaljik olmamak için ne gibi önlemler alabiliriz?
- Hava koşullarına uygun giyinme
- Havasız ortamlardan kaçınma
- Hava akımları arasında kalmama
- Sigaralı ortamlarda bulunmama
- Stresten kaçınma, stresle mücadele yollarını öğrenme
- Kendisiyle barışık yaşayabilmesi için gerekirse psikolog desteği almak
- Sağlıklı beslenme
- İş-dinlenme saatlerini uygun ayarlama
- Çalışma ortamını düzenleme: Ergonomik koltuk, uygun yükseklikte masa, göz hizasında bilgisayar monitörü, dirseğin-kolun düşmesini engelleyen klavye gibi. Kendine uygun, gerçekten severek yapacakları ve relaks olabilecekleri hobiler edinmek
- Kendine uygun sporu yapma
- Yoga, yüzme, thai-chi ve tai-bo gibi ruh ve vücut bütünlüğü getiren aktiviteler yapmak
Bundan sonraki konumuz tai-bo... Haydi uzakdoğuya biraz yakınlaşalım...:) Tıklayın :)